Kabak Kemane, Türk Halk Müziği‘ndeki telli ve deri kapaklı olup, yayla icra edilen tek enstrümandır. Kültürümüze Orta Asya‘dan gelmiştir. Sap, gövde ve deri olmak üzere üç bölümden oluşmaktadır. Gövdenin alt kısmında da icracının kabak kemaneyi dizine dayayıp icra etmesi için mil adı verilen bir demir çubuk bulunmaktadır . Eskiden sadece Isparta, Antalya, Muğla, Burdur, illerini kapsayan teke yöresinde bilinse de, günümüzde ülkemizin her bölgesinde icra edilmektedir. Sadece teke bölgesinde icra edildiği zamanlarda üç tele sahip olan kabak kemane teke yöresine özgü olmaktan çıkıp yurdun her köşesinde icra edilir hale gelince dördüncü tel eklenmiştir. Kabak kemanenin adı, yapımında kullanılan su kabağından gelmektedir.
Enstrümanın yapım aşamasında, gövdesi için düzgün formlarda bir su kabağı seçilir. Bu su kabağını çapının büyük ve küçük olması duyulacak sesin pes veya kist olması belirler. Seçilen kabak kuruduktan sonra kabağın üst tarafındaki küçük boğumu kesilir ve içi temizlenir. Sapın geçirilmesi için kabağın üstünden ve altından olmak üzere iki delik açılır. Sap kısmı için sert ağaçların makbul olduğu söylenen enstrüman yapımcıları kısım için genellikle akçaağaç, ceviz ve gürgen araçları tercih edilmektedir. Kabak kemaneyi diğer enstrümanlardan ayıran özelliği, sahip olduğu deri kapagıdır. Bu deri kapak için büyükbaş hayvanların yürek zarıkullanılmaktadır.

Kullanılacak zar kuruduktan sonra gövdenin üzerine tutkal ile yapıştırılarak gerilir. İnce olmasına rağmen sağlam bir yapıya sahiptir. Bazı imalatçılar yürek zarı yerine balık derisi kullanırken eski zamanlarda da bu kısım için tavşan derisi kullanıldığı bilinmektedir. Burma kısmında da ahşap veya metal bulgular kullanılabilir. Bütün parçalara gereken form kazandırıldığı zaman cilalanır ve birleştirilir. Günümüzde kabak kemane için çelik ve sırma bağlama telleri kullanılırken önceleri bağırsaktan imal edilen kiriş adlı teller kullanılmaktadır. İcrasını sağlayan ya içinde genellikle atkuyruğu veya misina tercih edilmektedir. 2,5 oktav ses aralığına sahip olan kabak kemane icrasına göre zaman zaman üç oktavlık sese ulaşmaktadır. 1995 yılında, kabak kemane yapimcısı Halil Çelik, kabak kemane ye kalın bir tel ekleyerek 5 tellik kabak kemaneyi de kullanmıştır. Bu beş telli kabak kemanenin ardından 6, 7 ve 8 telli kabak kemanelerde üretilmiştir. 2014 yılında ise genç müzisyen Cafer Nazlıbaşkabak kemaneye bir dokunuşta bulunmuş; akort sistemini ölçülerini ve tel numaralarını belirleyerek 6 telli kabak kemane ortaya çıkarmıştır. Telere bir kalın ve bir ince tel daha ekleyerek pes ve tiz sesleri daha uç noktalara ulaşmış kabak kemanenin sesi bir oktav daha genişlemiş ve daha çok eserin icrasına olanak verilmiştir.
Her kapın farklı yapılarda olmasından ötürü günümüzde bir kabak kemane ailesi kurulmamıştır. Bu yüzden bazı kabak kemane yapım ustaları imalat aşamasında bu enstrümanın gövdesinin su kabağı yerine ağaçtan imal edilmesi gerektiğini savunmaktadır
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder